Ne demiştik. . . Masonlar tarafından milletler üstü bir pozisyonda tarif edilmesine rağmen locaların “milli” karakteri her zaman belirgin olmuştur. 1908 Devrimine giden süreçte İtalyan masonlarının İttihatçılara sağladığı destekten söz etmiştik… Buna karşılık İngiltere’ye bağlı masonların İttihatçı karşıtlarıyla işbirliğini hatırlatmak da gerekir. (Bu arada tekrarlamakta fayda var: İttihatçıların İtalyan obediyansına bağlı Selanik Risorta locasını faaliyetlerinin zemini olarak kullandıkları doğru ama II. Meşrutiyet’i masonların eseri saymak hiç doğru değil. ) İttihatçıların İtalyan masonlarıyla yardımlaşmasından İngilizlerin rahatsız oldukları, “Jöntürk devrimi mason ve Yahudi komplosudur” propagandasının Londra kaynaklı olduğu konuyla ilgili bütün kaynaklarda ifade edilir. Nitekim Cihan Harbi’nin sonunda İttihatçılar iktidardan çekilince İngiliz yanlısı Rıza Tevfik işgal İstanbul’unda “maşrık-ı azam” postuna oturtuldu ve mason biraderlerinden çok sayıda kişiyi “ittihatçı” diye ifşa etti, hatta bunları işgal güçlerine ihbar etti. Şeyhülislam Musa Kazım Efendi’nin mason olduğunu iddia eden ve içinde “sakalından utanmaz farmason kafiri” ifadesi yer alan bir bildiride de “mason” Rıza Tevfik’in imzası vardı! Aslında İngiliz yanlısı “filozof”un başına getirildiği Osmanlı Büyük Doğusu’nun 1909’da teşkili de masonluğun “millileştirilmesi”ne yönelik bir ittihatçı politikasıydı.