TBMM Başkanlığına seçilen Numan Kurtulmuş dışarıdan da görüldüğü gibi kibar, saygılı bir insan; öyle kavgacı veya ağzı bozuk siyasetçilerden değil. Demek ki devletin en prestijli postlarından biri için “yine” ılımlı bir profil tercih edilmiş. Burası işin olumlu yanı.
Kurtulmuş 2002’den bu yana parlamento çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti’nin adayı olarak seçilen dokuzuncu başkan. İlginç bir detay: Bu dokuz başkandan yedisi hukukçuydu. Binali Yıldırım’ın bu makama getirildiği 2018-2019 dönemine kadar Meclis Başkanı’nın hukuk nosyonuna ve donanımına sahip olmasını gözetiyordu AK Parti. Numan Kurtulmuş bu kuralın ikinci istisnası oldu.
Ancak Numan Bey hukukçu değilse de ılımlı kişiliği ve pozitif iletişimiyle bu göreve uygun biri aslında. Gelgelelim bugün parlamentonun siyasi ve idari sistem içindeki yeri eskisinden çok farklı olduğu gibi Meclis Başkanlarının rolleri de eskisinden çok farklı.
Daha çok sembolik bir rol bu. Sembolik olmadığı durumlarda da siyasi iktidarın meşruiyet sağlayıcısı olması gerekiyor. Bu minvalde geçen dönem yaşanan tatsız örnekleri hatırlatmaya gerek yok ama geçen hafta Meclis çatısı altında gerçekleşen faaliyetlerin sembolizmine...