Oysa yeni ekonomi kadrosunun iş başına geldiği günden bu yana çarşıda pazarda değişen bir şey yok. Ne hayat pahalılığında bir gerileme var ne de milli paranın satın alma gücünde artış. Hatta döviz kuru daha da yükseldi, ekstra vergiler geldi. Benzin 37 TL’yi buldu.
Bütün bunlara rağmen yeni ekonomi kadrosundan ümidimizi kesmedik. “Hiç olmazsa aklımızla alay etmiyorlar” diyoruz. Bu kadarı yetiyor. Toplum olarak ülkeyi yönetenlere artık “Gerçekçi ol canımı ye” diyecek hale geldik.
Peki, gerçekten rasyonaliteye aşık bir toplum muyuz biz? Her şeyi akıl süzgecinden geçirmek milli alışkanlığımız mı? Öyle olsaydı heterodoks ekonomi denilen safsataya seçim sandığında tepki göstermez miydik?
Safsata dedim diye kızmasın sakın Nebati Bey. Safsata mantık yanlışı demek. Eskilerin “kıyas-ı batıl” dedikleri şey. Bir öncülden sonuca giderken akıl yürütme sürecinde yapılan hata. Eski Atina’da Sofistler bunu...