Adam Smith’e göre milletlerin zenginliği tarım, sanayi ve ticaret aracılığıyla elde edilir. İnsanların rasyonel kişisel çıkarlarının peşinde oldukları ekonomi dünyası (piyasa) kendi haline bırakıldığında görünmez bir elin idaresi altında kusursuz şekilde işler. Hangi ülkede piyasa daha serbest ise o ülke daha zengin olur. Dolayısıyla daha güçlü olur.
Ne var ki milletlerin “gücü” yalnızca ekonomik zenginlikle açıklanamayacak kadar girift bir konu. Çünkü ayrıca -ekonomiyi de kapsayan- jeopolitik zenginlikleri var milletlerin. Bu tür zenginliği ise ülkenin coğrafi konumu, topografik özellikleri, iklim şartları gibi değişmeyen faktörler ile nüfus, kültür, ekonomi, siyasi yapı gibi değişebilir faktörler oluşturur.
Nüfus aslında diğer değişken faktörleri de kapsayan bir değer sayılabilir. Çünkü nüfus özellikleri ekonomik yapının da siyasi işleyişin de en büyük belirleyicisi.
Bu arada, nüfus özellikleri derken hesaba katılmayan -ama katılması...