CUMARTESİ YAZILARI
Fazla değil, birkaç yıl öncesine kadar etnik kimliklerle milli kimlik arasındaki farkın farkında olmayanlar rahatsız ediyordu beni. “Sokaktaki adam” neyse de aydınlar, sanatçılar, siyasetçiler gibi toplum seçkinlerinin millet kavramının modern içeriğini kavramaktan uzak oluşları ciddi bir problem olarak görünüyordu bana. Şimdi konuya Temel fıkrası perspektifinden bakıyorum: Hani, polis radyosundan anons yapılıyor, “Dikkat, otoyolda bir araç ters yönde seyrediyor” diye… Temel “Ne bir tanesi, hepsi hepsi” diye söyleniyor… İşte o fıkradaki aracıyla ters yönde seyreden Temel gibi hissediyorum kendimi.
Burada temel problem kadim kabile hayatının ve kabile zihniyetinin modern çağda bile bazı toplumlarda hâlâ başka şekiller ve başka adlar altında yaşamakta olması.
Toplumların soya bağlı kimlik aidiyetlerinden siyasi ve kültürel temeldeki millet aşamasına geçişleri belirli maddi şartlar ve buna uyumlu zihniyet dönüşümleriyle mümkün oluyor.
Bu konuları geçmişte çokça tartıştık ama sorun yerli yerinde durmaya devam ettikçe her vesileyle birtakım hususları yeniden hatırlatmak...