Bu defa çualdızı başkasına, iğneyi kendimize batıralım: Biz gazete yazarlarının eleştirileri veya önerileri toplumun genelindeki talepleri ve beklentileri yansıtmaktan ziyade kişisel yaklaşımımızın veya kendi dar çevrelerimizdeki eğilimlerin ifadesi olmak durumundadır çoğunlukla. Bu da gayet doğaldır. Bilgisayar değiliz, insanız. Ama kendi sübjektif değerlendirmelerimizi toplumun geneline hakim görüş gibi sunarsak yanlış yapmış oluruz. Okurlarımızı da yanıltırız böyle yaparsak. Mamafih şu da var ki insan bazen kendi gördüğü şeyleri herkesin gördüğünü ve bu gördüğü şeyler hakkında kendi hissettiklerini herkesin hissettiğini zannedebiliyor. Dolayısıyla farkında olmadan yanlış bilgi vermiş oluyor bunları kağıda geçirirken.
Bu bakımdan öncelikle halkın nabzını tutması gereken siyasetçilerin bunun yerine gazete yazarları ne diyor diye dikkat kesilmeleri aradıklarını bulma hususunda sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Gazete yazarları, dediğim gibi, çoğunlukla geniş toplum kesimlerinin duygu ve düşüncelerini yansıtmaya çalışmazlar. Kendi şahsi fikirlerini açıklamak peşindedirler öncelikle. Elbette bunlar da istifade edilmesi gereken değerli fikirler olabilir. Zaten donanımı...