Yılbaşı gecesini kana bulayan gece kulübü katliamının ülkedeki muhafazakâr kesimin yılbaşı kutlamalarına karşı tutumuyla ilişkilendirilmesi haksızlık. İlk bulgulara göre yurtdışından geldikleri ve yabancı uyruklu oldukları düşünülen teröristlerin Diyanet’in cuma hutbesinden etkilenerek bu katliamı gerçekleştirdikleri zaten söylenemez. IŞİD’in gerçekleştirdiği bu vahşi katliamdan dolayı ülkedeki bütün dindar insanları töhmet altında bırakmaya çalışanların PKK’nın işlediği cinayetlerin suçunu masum Kürt vatandaşlarımıza yüklemeye çalışanlardan farklı olmadığı, yani amaçlarının toplumdaki kin ve nefret fitillerini tutuşturarak insanları birbirine düşürmek olduğu belli.
Ne var ki bu vesileyle gündeme gelen muhafazakâr kesimdeki yılbaşı hassasiyetinin giderek sağlıksız bir noktaya ulaştığı; bu konunun hem dini yönüyle hem de sosyal açıdan yanlış konumlandırıldığı ve haddinden fazla önemli bir soruna dönüştürüldüğü de bir gerçek. Sosyolojik yönüyle adeta bir provokasyon körüğü haline gelen bu probleme karşı ilahiyat hocalarının ve Diyanet’in sorumluluklarını yerine getirmedikleri de başka bir gerçek.