Lozan ve Misak-ı Milli konularında fikir beyan edenlerin bir kısmı yalnızca Nutuk referansıyla konuşuyor. Nutuk elbette bu konularda referans alınması gereken kaynaklardan biri. Ama tek başına değil. Çünkü -her ne kadar bazı Kemalistler bu metne kutsal kitap muamelesi yapmaya teşne olsalar da- Nutuk nihayetinde siyasi bir konuşmadan ibaret. Tıpkı bugünlerde parti liderlerinin Meclis gruplarında yaptıkları konuşmalar gibi… Atatürk de mevzubahis konuşmasında siyasi rakiplerini eleştiriyor; hem o günkü hem de daha önceki bazı tartışma konularında kendisinin haklı olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Elbette üzerinde konuşulan konular Millî Mücadele ve Cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili olduğu için aslında o günün güncel siyasî tartışmalarına taalluk eden bu konuşma metni tarihî açıdan da önem taşıyor.
Ancak bu önemli konuşmanın subjektif karakteri ortada. Atatürk her şeyden önce Millî Mücadele sırasında ve Cumhuriyet’in kuruluşunda yaşanan olayları kendi bakış açısından değerlendiriyor ve özellikle -konuşmanın yapıldığı günlerde artık siyasi rakipleri haline gelmiş olan- bazı silah arkadaşlarını kıyasıya eleştiriyor; hatta kimilerini eleştirmekle kalmıyor, vatana ihanet etmekle bile suçluyor. Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Kazım Karabekir gibi isimlerden söz ediyoruz.