Başta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere bu cenahın önde gelen mensupları tepkilerini açıkça ifade ettiler. Bu mesajların “mahalle”deki hatırı sayılır bir kitlenin hislerine de tercüman olduğu ortada.
Ancak “mahalle”de YSK sürecinden memnun olanlar da yok değil tabii. Memnuniyet duyanlar iki kesim. Biri İstanbul seçimlerinde “organize oy hırsızlığı”yapıldığına samimiyetle inananlar. Gerçi YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal kararı AK Parti’nin “organize oy hırsızlığı” iddiasına dayanmıyor, iptal gerekçesi daha çok “usul”le ilgili. Ama sözkonusu kesimin zihnindeki algı bu şekilde. Dolayısıyla gayet memnunlar sonuçtan. Hak yerini buldu diye düşünüyorlar. Bu sefer hilesiz hurdasız bir seçim yapıldığında bizim parti kolayca kazanacak diyorlar.
Diğer yandan, “mahalle”de bir kesim daha var memnun olan. Onlar tabiri caizse “dosyanın içeriğini” pek umursamıyorlar. Meseleyi “bizim mahalle” ile “öbür mahalle” arasında öteden beri devam edegelen kavganın safhalarından biri olarak görüyorlar.