Retorik, veya eski dilde belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma kabiliyeti demek. Bir anlamı da söylenen sözün süslü tarafı. İçi boş laf anlamında kullanımı da var. Felsefe tarihinde ise retorik daha ziyade mantık biliminin konusu olarak ele alınmıştır. Çünkü muhataplarımızı doğruluğuna ikna etmek istediğimiz görüşün akla uygunluğunu gösterme yoludur bu. Aristo retoriğin diyalektik ile benzer bir yöntem olduğunu söyler.
Bir de içeriği veya konusu evvelemirde politikayla ilgili olan konuşmaların metodolojisidir antik filozofların ele aldıkları mesele. Belki de felsefede diyalektik neyse, siyasette retorik odur diyebiliriz.
Gelgelelim politikacılar “etkileyici ve ikna edici söz söyleme sanatını” bir iletişim yolu olarak filozoflar gibi mantık tutarlılığına bağlamaya pek hevesli değillerdir. Muhataplarını şaşırtan, heyecanlandıran, hoşnut eden, hatta cezbeden sözler söyleme kabiliyetidir onlar için retorik.
Bütün dünyada öyledir gerçi ama bizde biraz daha öyledir. Ayrıca bizdeki politikacılar mesajlarının etkili olması için “büyük laf” söylemeyi de gerekli görürler. Özellikle bugünkü iktidar partisinin sözcüleri bu alışkanlığı iyice ileri...