Son haftalarda sebze ve meyve fiyatlarında görülen artışın özellikle Antalya’da yaşanan afetin seralara ve diğer tarım tesislerine verdiği zarardan kaynaklandığı söyleniyor. Diğer yandan içinden geçtiğimiz süreçte ekonomik sistemimizdeki kırılganlıkların ürettiği enflasyonun yani paramızın değer kaybına bağlı hayat pahalılığının pazar ve manav tezgahlarında da yansımasının olması sürpriz sayılmaz zaten. Keza hükümetin bu problemin çözümünü öncelikli bir gündem maddesi olarak kabul etmesi de normal. Bilhassa seçim sathı mailinde bulunan bir ülkede hayat pahalılığı bir kat daha fazla önem taşıyor hükümet açısından. Çünkü hayat pahalılığı siyasi iktidarların en büyük düşmanıdır. İnsan tabiatı maddi/biyolojik ihtiyaçlarını kültürel ihtiyaçlarının önünde tutma eğiliminde olduğu için geçinme derdi olan bir vatandaşın oy tercihi iktidarın lehinde şekillenmez genellikle. Dolayısıyla “halk sebze” girişimi bu anlamda başvurulan bir önlem olarak görülmeli. Vatandaşın hayat pahalılığından etkilenmesine engel olmaya yönelik hazırlanan ve son haftalarda birbiri ardınca açıklanan diğer önlem paketleri gibi. . .