ABD’deki başlıca iki ana siyasi akımın Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti olduğunu hepimiz biliyoruz. İki partili siyasi sistemin en çok tanınan örneği bu ülkede cari. Geçmişte bir üçüncü partinin daha yarışa dahil olduğunu; 19’uncu yüzyılda Kongre’nin yetkilerinin “Başkan”ınkilerden daha fazla olması gerektiğini savunan Liberaller (Whig Party) arasından seçilmiş başkanların da olduğunu hatırlatalım. Ayrıca bugün aralarında Komünist Parti’nin de olduğu çok sayıda siyasi parti faaliyet gösteriyor Amerika’da. Ama yarış artık bütünüyle iki parti arasında geçiyor, biliyorsunuz.
Biliyorsunuz diye lafın gelişi demedim… Hatta belki bazılarımız Amerikan sistemini Türkiye’deki sistemden bile iyi biliyor olabilir. Çünkü çağımızda yaşanan “küreselleşme” sürecinin aslında “Amerikalılaşma” diye okunması gerektiğini söyleyenler haksız değiller. Okuduğumuz romanlardan izlediğimiz filmlere kadar kültürel ürünlerin ciddi bir bölümü Amerikan üretimi ve bu ürünler bizi ister istemez Amerika hakkında bilgi (ve hatta kanaat) sahibi yapıyor. Bu yüzden aramızda Trump’çılara, Hillary’cilere rastlamak dahi mümkün olabiliyor.
***