Şarkıcı Gülşen’in İmam Hatip okulları hakkında söyledikleri de bundan dolayı kendisi hakkında başlatılan kampanya ve yargı süreci de bize göründüklerinden çok daha farklı birtakım gerçekleri temsil ediyor gibi görünüyorlar.
Bu olayın yeniden su yüzüne çıkarmış göründüğü sorunlar “asıl sorunlarımız” değil aslında.
Türkiye’nin problemi birilerinin birilerine kimi zaman rahatsız edici sözler söyleyebilmesi değil. Mikro kimliklerin bu derecede aşırı hassasiyet ifade etmesi ve herkesin her şeyden kolayca rencide olabilmesi de değil. Böylesi durumlarda siyasetin yangına benzinle koşması da değil. Seçim sathımailinde bunların özellikle gündeme getirilip kaşınması da değil asıl problem. Siyasi kontrol altındaki yargının konuyu hukuka uygun şekilde ele almak yerine bir yerleri memnun edecek bir noktaya bağlaması da değil. Buna bakarak birilerinin kendi tribünlerine oynamaya, bunun için mesela mütedeyyin insanları toptan faşist diye suçlamaya, toplum çoğunluğunun değerleri hakkında ağzına geleni söylemeye yönelmeleri de asıl mesele değil.
Bütün bunlar asıl meselenin yüzeye yansıyan tezahürleri.
Asıl mesele ne peki? Asıl mesele bizim toplumumuzun...