Seçimin nasıl sonuçlanabileceğine ilişkin analiz ve projeksiyonlar belirli bir amaca hizmet için yapılıyorsa, yani paşa gönlümüze göre manipüle ediliyorsa bu süreçte ne olduğunu ve ne olacağını gerçekten anlamak isteyenlere bir fayda sağlamaz. Onun için biz ortalıkta dolaşan rivayetlere değil, kanıtlanmaya ihtiyacı olmayan sosyal gerçeklere ve somut siyasi verilere bakarak akla uygun bir analiz yapmaya çalışalım. Öncelikle elimizde partilerin yakın zamanlardaki seçimlerde almış oldukları oy miktarları ve oranları var. Bu halihazırdaki duruma veya 24 Haziran gününe ilişkin tahminlerden daha ele gelir bir veri. Denkleme yeni dahil olan partilerin ve diğer yeni aktörlerin yapabileceklerini de yine eldeki verilere bakarak değerlendirmek durumundayız. Çünkü yeni aktörlerin nereden ne alabileceğini mevcut aktörlerin geçmişte yaşadıkları benzer deneyimler ışığında tahmin edebiliriz ancak. Bildiğiniz gibi, birçok yorumcu ve siyasi analist Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran’daki seçimi yeniden kazanmasının en güçlü ihtimal olduğunu düşünüyor. AK Parti oylarının yanı sıra bu defa MHP’nin desteğini de almış olarak sandığa giden Erdoğan için “rahat kazanır” diyenler çoğunlukta. Erdoğan’ın bu seçimlerdeki favori aday olduğu muhakkak. Ne var ki onun da önünde birtakım riskler var.