Ülkede işler hiç iyi gitmiyor maalesef. Özellikle başkanlık sistemine geçtiğimiz günden itibaren ekonomiden dış politikaya tarımdan eğitime bütün alanlarda devlet mekanizması gitgide bozuldu, siyaset kumaşı dikiş tutmaz hale geldi. Hukuktan, adaletten, ehliyetten, liyakatten, otoriterlikten, kutuplaştırma dilinden veya nepotizmden hiç söz etmiyorum.
Oysa Başkanlık sistemine geçtiğimizde işlerin daha iyiye gideceği vadedilmişti, artık hızlı karar alınacağı için devletin daha iyi yönetileceği ileri sürülmüştü. Türkiye’nin “uçuşa geçeceği” ileri sürülmüştü. Faizle, kurla, şunla bunla nasıl mücadele edildiğini göreceğimiz söylenmişti.
Bunların hepsinin tam tersi oldu ve dolayısıyla şimdi gelmiş olduğumuz yer iktidarın seçmen tabanında bir ölçüde hayal kırıklığı uyandırdı, belirli bir tepki doğurdu. Ancak kimilerinin beklentisine rağmen bu kitle çok fazla dağılmadı. Hatta anketlerde kararsız olduğunu söyleyen geniş kitle bile muhalefet partilerine teveccüh göstermediğine göre iktidar partisinden tamamen ümidini kesmemiş sayılabilir.
Anketlerin çoğuna göre oy potansiyeli kararsızlar dağıtılmadan yüzde 30’un altında. Kararsızlar eşit dağıtıldığında bu oran yüzde...