Muhalefetin işinin sanıldığı kadar da kolay olmadığını söylemek lazım. Bu blokun dağınıklığını, iktidara hazırlıksız görünmesini, topluma bir gelecek vizyonu sunmakta yetersiz kaldığı ve belirli toplum kesimlerine ulaşmakta zorluk çektiği eleştirilerini vs. kastetmiyorum. Başka bir açıdan işi zor muhalefetin: Mevcut iktidarın kendi tabanıyla ilişkisindeki “özel olağandışılık” bakımından…
İktidar, söz gelimi, dolar kurunu 4 yıl içinde 3 liradan 18
liraya çıkardıktan sonra bir “ani hamle” yapıp tekrar 12 liraya
düşürünce bunu tarihi bir zafer olarak gösterebiliyor; kendi
tabanına bir ay öncesini bile unutturabiliyor. (Unutanlar için
hatırlatma: Yalnızca bir ay önce 12 TL’ye çıkmıştı dolar kuru.)
“Dört sene önce dolar kuru 3 TL’ydi, buraya nasıl geldik”
diyorsunuz. “Erdoğan bir gecede kur oyununu bozup milli paramızın
değerini korudu” diyorlar.
Yastık altındaki veya bankadaki üç beş kuruşunun değerinin bir ayda yarı yarıya düştüğünü gören vatandaş can havliyle dövize çeviriyor elindeki parayı, sonuçta yine zarar ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı “15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil. Büyük finansörler, bu işin bir şekilde...