Kemal Tahir’in romanlarındaki şahıs kadrosunda hiç eksik olmayan orta Anadolu kökenli kahramanların ağzından işitilen laflar vardır. “Yahu bunlar nasıl bir akıllar” gibi… İktidar ortaklarının muhalefetin önünü kesmek için yaptıkları son hamle insana “Yahu bunlar nasıl bir akıllar” dedirtiyor.
İktidar cephesi tabanındaki erimeyi ve dolayısıyla oy dengesinin muhalefet partileri lehine değişmesini bir sebep-sonuç ilişkisi içinde görmek istemiyor. Bu durumun halkın yönetimden memnuniyetsizliğinin sonucu olduğunu kabullenemiyor. Dolayısıyla bunun gereğini yapmaktansa başka çözüm yolları aramakla vakit geçirmeye devam ediyor.
Siyasi ve sosyal gelişmeleri sebep-sonuç ilişkilerinden bağımsız olarak değerlendirme eğilimi, esas itibarıyla realite ile başı hoş olmamanın sonucu. Realite ne? Parlamenter sistemin yerine -kuvvetler ayrılığı prensibinin de kaldırılması suretiyle- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş kararının alındığı 2017’den bu yana ülkede olup bitenler.
Anayasa değişikliği hazırlıkları sırasında iktidar partisi başkanlık rejimine geçişin seçim ayağını düzenlerken -sonradan ölümcül bir hata olduğu değerlendirmesi yapılacak olan- “yüzde elli+1” barajını...