Bütün bir on dokuzuncu yüzyıl sosyalist devrim fikriyle çalkandı. Yirminci yüzyılda ise iki önemli gelişme oldu. İngiltere ve Almanya gibi işçi sınıfının ve dolayısıyla sosyalist hareketin en güçlü olduğu ülkelerde beklenen devrim 1917’de sanayisi gelişmemiş ve önemli bir işçi sınıfının bulunmadığı Rusya’da gerçekleşti.
Bunun teoriyle örtüşmeyen boyutu bir yana, orak çekiçli kızıl bayrak Moskova’da göndere çekildikten bir süre sonra Marksist-Leninist devrim fikrine geleneksel Rus yayılma siyasetinin ideolojik içeriğini sağlama misyonu yüklendi.
Böylece sosyalizmin emek ve sermaye arasında bir mücadele olmaktan çıkıp devletler -veya devlet blokları- arasındaki çıkar çatışmalarının aracına dönüşmesi özellikle Batı dünyasındaki emekçi kesimleri sosyalist devrim fikrinden soğuttu.
İkinci önemli gelişme ise bilhassa İkinci Dünya savaşından sonra sanayi ve dış ticaret düzeninin yerine oturup ekonomik refahın tabana yayılması oldu. Bu gelişmede payı olan sosyal...