CUMARTESİ YAZILARI Bir nüshası 1931’de Bulgaristan’a “hurda kâğıt” diye satılan arşiv belgeleri arasından çıkan -ve ilk olarak Halil İnalcık’ın üzerinde ayrıntılı bir çalışma yaptığı- II. Murad vasiyetnamesinden söz ediyorduk en son… Bu vasiyetnamedeki ilginç ayrıntılara yönelik bir metin arkeolojisi çalışmasına girişmeden önce baba-oğul arasındaki taht değişimi olayının bazı ayrıntılarına bakmakta fayda var. 38 yaşındaki padişah ani bir kararla tahtını 12 yaşındaki oğluna terk ederek Manisa’ya çekilir. Mehmed tek oğludur; ondan daha büyük olan iki oğlu daha önce ölmüştür. (Osmanlı kroniklerinin büyük bölümünde bu şehzadelerin adı anılmaz. Zaten Ahmed’den neredeyse hiç söz edilmez. Alaeddin’den bahsedilen birkaçında ise genç şehzadenin eceliyle öldüğü anlatılır. ) Bilahare, bildiğimiz gelişmeler yaşanır… Vatikan öncülüğünde Osmanlıları Avrupa’dan atmak üzere bir haçlı ordusunun hazırlandığı haberi üzerine devlet yöneticileri Murad Bey’in yeniden tahtına dönmesi gerektiği görüşünde birleşirler. Doğu Avrupa devletleri “Osmanlı tahtında bir çocuğun oturduğunu gördükleri için” kısa süre önce imzaladıkları barış anlaşmasını bir kenara itip iştihayla yeni bir sefer hazırlığına girişmişlerdir. En azından bizim kroniklerimizin yorumu bu yönde.