İbrahim Kiras Karar Gazetesi

Tarikatlar zaten kapalı

Her zaman olduğu gibi tezlerin ve antitezlerin ifratla tefrit arasında gidip geldiği tenis maçı benzeri bir tartışmanın seyircisiyiz. Bir yanda “tarikatlar ve cemaatler kapatılsın” etiketleriyle kampanya yapanlar, öbür yanda...

07 Eylül 2017 | 1.519 okunma

Her zaman olduğu gibi tezlerin ve antitezlerin ifratla tefrit arasında gidip geldiği tenis maçı benzeri bir tartışmanın seyircisiyiz. Bir yanda “tarikatlar ve cemaatler kapatılsın” etiketleriyle kampanya yapanlar, öbür yanda ise ne olursa olsun kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla dini cemaatlerin hiçbir hatasını görmeye yanaşmayanlar. Tarikat ve cemaatlerin kapatılması talebinin somut bir karşılığı yok, çünkü zaten resmi olarak var olmayan yapılar bunlar. Buna rağmen fiilen varlıklarını sürdürebilmeleri de gösteriyor ki resmi tescilden bağımsız olarak var olabilen toplumsal kurumlardan söz ediyoruz. Yani kapattım demekle kapatılmıyorlar. Devletin baskısı bunları zayıflatmıyor, aksine güçlendiriyor. Dolayısıyla laiklik hassasiyeti olan kesimlerin temsilcileri tribünlere şov yapmak için böyle gösterişli ama faydasız çağrılar yapmak yerine toplumsal bir realite olan bu tür yapıların devletle ve siyasetle ilişkisine dair kuralların belirlenmesini talep etseler daha doğru bir iş yapmış olurlar. Muhafazakâr-mütedeyyin kesimdeki “yedirmeyiz” tutumu da rasyonel değil, çünkü son tahlilde işe yarar değil. Tarikat ve cemaatlere kendi alanlarındaki faaliyetleri serbestçe sürdürebilme imkânı sağlamak liberalizmin “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışıyla olmaz. Kurallar olmalı, sınırlar bilinmeli.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Farklı görüşte olmak’la ‘düşman olma’nın sınırı 21 Kasım 2024 | 192 Okunma Kleopatra’nın burnu daha kısa olsaydı 16 Kasım 2024 | 148 Okunma Erdoğan nasıl aday olacak 12 Kasım 2024 | 487 Okunma Bahçeli, Erdoğan’ın taşlarıyla mı satranç oynuyor? 07 Kasım 2024 | 1.389 Okunma Yanıltıcı bilgileri alenen yaymak 05 Kasım 2024 | 158 Okunma