Milleti bölüp ayrıştırıp birbirine düşman etmek, ülkedeki kutuplaşmanın ateşini her daim harlı tutmak milliyetçilik değil herhalde. Milliyetçilik milleti birleştirme, ortak değerler ve ortak hedefler etrafında toplama fikridir esas olarak. Gelgelelim “günlük siyaset” kimi zaman toplumdaki ayrışmaların keskinleşmesinden fayda umabilir. Kendi tabanını “öteki” ile korkutarak konsolide etmek isteyebilir. Dahası bunu milliyetçilik adına da yapabilir.
Buna karşı milliyetçi aydınların bu fikir çizgisini bu çeşit enstrümantal yaklaşımların dışında tutmaya çalışmak gibi bir görevleri var. Etnik kökeni, mezhebi, siyasi görüşü, yaşayışı farklı diye hiç kimseyi millet bütünlüğünden ayrı saymadan, 82 milyonun birliğini sağlamak temel hedef olmalı. Yoksa bunun adı milliyetçilik olmaz, başka bir şey olur.
Türk Ocakları’nın bugüne kadar ısrarla ayakta tuttuğu günlük siyasete mesafeli olma ve bütün partilere eşit uzaklıkta durma ilkesi bu bakımdan son derece anlamlıdır, saygıya ve takdire değerdir. Ancak bu ilkenin “bazı partiler” söz konusu olduğunda bambaşka bir anlayışa dönüşebiliyor görünmesinin en başta ülkemizin ve...