Aslına bakarsanız, doğrudan Şeyh Bedreddin’in kendi eserlerini okuyanlar buralarda ne ihtilalcilik ne de iştirakçilik fikirlerine dair en ufak bir iz bulamazlar. Demek ki sözkonusu eserlerin okunup okunmadığı da ayrı bir mesele…
Şeyh’in yakın zamanda çevirileri ve akademik neşirleri yapılan İslam Hukuku alanındaki eserleri zaten kendi sahasının uzmanlarına hitap eden kitaplar. Bunların yaygın olarak okunması beklenemez. Ancak Varidat’ın içeriği, hacmi ve şöhreti bir istisna oluşturmalı diye düşünüyor insan. Ne var ki bir istisna görülmüyor… Adı çok bilinen, klasikleşmiş veya kanonik karakter kazanmış eserlerin çoğu gibi Varidat’ın da -cumhuriyet devrinde muhtelif çevirilerinin onca farklı baskıları yapılmasına rağmen- yeterince okunduğunu söylemek zor görünüyor.
O kadar ki konu hakkında -akademik çalışmalar dışında- yayımlanan kitap ve makalelerde bile bu küçük hacimli eser gerçek içeriğiyle değil kulaktan dolma malumatla veya ezbere hükümlerle değerlendiriliyor. Sözgelimi Varidat’ta sosyalist bir toplum anlayışının veya paylaşımcılık fikrinin savunulduğu, hatta “isyan” planının ipuçlarının olduğu vs. anlatılabiliyor.