Cumartesi Yazıları
Geçen haftaki “Cumartesi Yazısı”nda şimdiye kadar yemek yazarı olarak tanıdığımız Vedat Milor’un sosyal bilimci kimliğini de gündeme getiren kitabından söz etmiştim. 1990’da California Berkeley Üniversitesi’nde doktora tezi olarak verilmesinden otuz küsur yıl sonra yayınlanabilen eserde yer alan yeni fikirlere, özgün tespitlere ve farklı açıklama önerilerine “akademya”mızın ilgisiz kalmayacağını umarak…
Her ikisi de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra merkezî planlama yoluyla ekonomik kalkınma girişimi başlatmış olan iki ülkeden (Türkiye ile Fransa) biri başarılı olurken diğerinin başarısız olmasının sebeplerine ilişkin özgün bir açıklama modeli var Milor’un.
Özetle, Fransız örneğinin “başarı sırrı” bazen havuç bazen de sopa kullanmak suretiyle belirli sermaye kesimlerini devletin müttefiki haline getirerek, yani tarihsel güç blokuna dahil ederek, planlamanın paydaşı yapmasıdır. Buradaki işbirliği de şöyle işliyor: Devletin kaynak tahsisi yapması karşılığında özel sektör de kısa vadeli kâr hedeflerini terk edip uzun vadeli planlı yatırımlara yöneliyor ve böylece iki...