Cumartesi Yazıları’nda masonlar bahsini geçen hafta bitirdik ama “alternatif” tarih anlatımızda her taşın altında olduğunu düşündüğümüz Yahudiler ve Dönmeler de önemli bir yer tutuyor. Çok kısaca bu konuya da değinip okumalarımıza devam edelim istiyorum. Netameli konular bunlar. Bir defa üzerinde konuştuğumuz hususlar kimlik ve inançla ilgili olduğu için kişilerin ve toplulukların saygı gösterilmesini gerektiren özelliklerinden söz ediyoruz. Kimliklerin ve inançların eleştiri konusu yapılması zaten söz konusu olamaz ama yine de konunun hassasiyetinden dolayı bazen yanlış anlaşılmalar da olmuyor değil. Yıllar önce bu konudaki bir tartışmaya müdahil olarak yazdıklarıma hiç beklemediğim tepkiler gelince bunu bizzat tecrübe etmiştim. Şu söyleniyordu o günlerde: “Dünyadaki Yahudi nüfusu 14 milyon, Müslüman nüfusu ise 1,4 milyar. Yani her yüz Müslüman’a bir Yahudi düşüyor. Buna mukabil tanınmış mucitler, sanatçılar, düşünürler işadamları hep Yahudi…” Bilinen örnekler sıralanıyordu sonra. Oscar alan Yahudi oyuncular, Nobel kazanan Yahudi bilim adamları vs… oysa bu listelerde bir tane bile Müslüman yoktu.