İyilik iyidir. Oldukça basit bir cümle. Basit kelimesi için sözlüğe bakalım: Sâde, ârızasız, açık, geniş, yaygın, yalın, kolay. Zaten ‘kolaylaştırınız’ deniliyor. Zorlaştırmayınız.
Geçen günlerde bir haber okuduk. Daha önce yazılarımıza konuk ettiğimiz bir bilginin haberi. Dünyanın en cömert milletiyiz, ülkesiyiz. Üstelik bu, hiçbir karşılık beklemeden, hesap gütmeden yapılıyor. Siyaset değil, insaniyet adına. Allah rızası için. Güzellik işte buradan başlıyor.
İnsanımızın merhametli ve maharetli eli, en uzak yerlere kadar ulaşıyor. Çoktan herkes verir, verebilir. Kıymetli olan, azdan verebilmektir. Veriyoruz.
Yetmiş yıllık kasıtlı politikalar sonucu bazı vasıflarımızı kaybetmiş olabiliriz. Özünden uzaklaşanlar, kaynağına hasımlık edenler elbette var. Hep olumsuz örnekler önümüze konulduğu için, çoğunluğu böyle sanıyoruz. Hayır. Her ağacın çürük meyvesi olur. Kalanlar nasıl? İyi ve fazla.
Bizi ayakta tutan sütunların sağlam olduğunu görüyoruz. Merhametli millet olma özelliğimiz devam ediyor. Dirayetimiz hâlâ kırılmadı. Metanetimiz sürüyor. Dayanışma duygumuz yüksek. Samimiyiz. İyilik yaparken, yardım ederken, karşılık beklemiyoruz. Son söz: Dua et yeter.
Ciddi musibetler atlattık. İmtihanlardan geçtik. İç ve dış saldırılara maruz kaldık. Siyasi ve maddi operasyonları göğüsledik. Sonuç? Milletin irfanı ve gayretiyle beraber mazlumların, gariplerin, misafirlerin duası. Başka türlü izah etmekte zorlanıyoruz.