Şehit Enver Paşa’yla ilgili geniş kapsamlı okumalar yaparken, birçok kaynakta aynı bilgiyle karşılaştım: Enver Paşa, Birinci Cihan Harbi’nin mutlaka ikinci bir raundu olacağına inanıyor. Birincisi için artık yapacak fazla bir şey yoktu. Türkiye, bütün gücüyle ikincisine hazırlanmalıydı.
İkinci Cihan Harbi’nin dışında kaldık. Batı dünyası için ikinci raund gerçekleşti. Paylaşım tamamlandı. Bu durumu korumaya yönelik teşkilatlar da kuruldu. Birleşmiş Milletler gibi.
Bizim ikinci raundumuz birkaç yıl önce başladı ve bütün hızıyla devam ediyor. Yazdığımız hep budur. İşte bunun için ısrarla şu iki şeyi söylüyoruz: Millet dersine çalışmalıyız. Daha kuvvetli olmalıyız.
Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi’nin önemli tespitini günümüze getirelim: “Kuvvetten mahrum olan bir milletin hayat hakkı yoktur. Kuvvet ise birlikten çıkar ve ancak birlikle kalıcı hale gelir.”
‘Kuvvetli olmak’ bahsi ekonomi sahasını ve yerli silah üretimini kapsamıyor sadece. Gönlü kuvvetli insanlar da yetiştirmeliyiz. Bir aile dramının, trafik faciasının, hatta şehit haberinin altına bile ‘bedelli’ etiketi yapıştıran bireylerimiz var. Türkiye beka sorunu yaşarken böyle bir kampanya düzenleyenlerin çokluğu ve rahatlığı bize ne söylüyor? Risk aldığımın farkındayım.
UNUTMA, UNUTTURMA