Hayatın güzelliklerini, insanın inceliklerini her geçen gün daha az paylaşıyoruz. Siyaset, insaniyetin önüne geçiyor. Siyasetten kastımız sadece partiler değildir. Hasbî olmayan, hesabî olan her şey.
Birbirimize karşı hayatı alabildiğine zorlaştırıyoruz. İmtina. Bu kelime sanki hiç olmamış gibi davranabiliyoruz.
İnsan muhteremdir. Ölçümüz öncelikle bu olmalıdır.
Başarılı işleri, olumlu manada biraz dikkat çekeni, hatta millet katında sevilen kimseleri tehdit olarak görürsek, hem kendimize hem başkalarına eziyet etmeye başlarız. Herkes bize hasımmış gibi olur.
Amerika Birleşik Devletleri bu konuda iyi bir örnektir. Onların sinemasına göre, dünya dışı canlılardan türlü teröristlere, kıyametin habercisi afetlerden ölümcül virüslere kadar herkes ve her şey ülkelerine saldırıyor. Bu psikoloji, başkalarının hayatını cehenneme çevirmelerine neden oluyor.
Kendimize sormamız lazım: Benzer bir durumda olabilir miyiz?