Yıllar önce. Rahmetli Celal Bayar’la ilgili birkaç olumsuz cümle kurmuştum. Kız evladından uzunca bir mektup geldi. Okudum ve mahcup oldum. O gün şöyle bir karar aldım: Kendini savunamayacak durumda olan insanlarla ilgili şahsiyat yazıları yazmamalısın.
Fikir tartışmaları elbette ayrı. Harf inkılâbının neden olduğu felaketi konuşabiliriz mesela. En sert devrimlere maruz kalan toplumlar bile böyle bir değişikliğe gitmemişti.
Çoğunlukla Kemalistlerin ulusalcı, Atatürkçülerin liberal oldukları biliniyor. İlginç bir fark. Bunu şunun için hatırlatıyorum: Kişiler değil, fikirler üzerinden gitmeliyiz.
İşte; durmadan bağıran insanlar görüyoruz. Taraflar ve taraflar.
Bağlılık, sessiz ve derindir, asla bağırmaz. Bağlılıklarını belli etmek için bağıran, yüksek sesle konuşan, başkalarına çatan insanlar var. Bunlar genellikle mevzi ve mevzu bahsini en önce terk edenler oluyor. Yılların şahitliğidir bu.
İşte; emekle ve ekmekle oynamaya çalışanları görüyoruz.