İbrahim Tenekeci Yeni Şafak Gazetesi

Sonbahardan sonra

Kaç gündür, oturduğum yerden, bu iki cümleyi çoğaltmaya çalışıyorum: ‘Hayatın güzel tarafları bize uzak olabilir. Yorulsak da gidip görmeliyiz.’ Mesela bu sene alıç seferine...

07 Kasım 2018 | 3.384 okunma

Kaç gündür, oturduğum yerden, bu iki cümleyi çoğaltmaya çalışıyorum: ‘Hayatın güzel tarafları bize uzak olabilir. Yorulsak da gidip görmeliyiz.’ Mesela bu sene alıç seferine çıkamadık. Sonbahar ziyan oldu. Ekip dağıldı, yaşlandı. Ömrümüzün geçtiği yerler uzağımızda kaldı. Açığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ait bir pulu dörtlü blok alarak kapatmaya çalıştım. Pulda alıç ağacı ve meyvesi var. “Allah, uçamayan kuşa alçacık dal verirmiş.” Pulu görür görmez bu sözü hatırladım.

İşin aslı şu: Bazı güzellikler için insan ile imkânın yan yana gelmesi gerekiyor. Bazen her ikisi de oluyor, fakat istek olmuyor. Çok şükür, henüz o aşamada değiliz.

Fatma Barbarosoğlu’dan ince bir teselli: “Gidememek, kalmak değildir her zaman.”

İşte bundan sonrasına ‘hayal’ diyoruz. Hayalleri planlarla karıştırmamak lazım. Plan yapılır, hayal edilir. İman etmek gibi. Akıl ile kalp arasındaki fark gibi. Evet, Kalbin Kararı güzel bir kitap ismi. Hayal ile heves birbirine nasıl da yakışıyor.

Tam burada duralım ve soralım: Ömrümüzün kalan kısmı bizi ne kadar ilgilendiriyor? Hayır, emeklilik planlarından yahut daha geniş bir eve taşınmaktan bahsetmiyorum.

Nice hayat, muhtemelen bu dizeyle bitmiştir: Yenerim demiştin, fena yenildin.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kastamonu hakkında 28 Eylül 2019 | 529 Okunma Ölümle ilgili 25 Eylül 2019 | 619 Okunma Son zamanlar 21 Eylül 2019 | 275 Okunma Buradan bakınca 18 Eylül 2019 | 3.038 Okunma Takip mesafesini korumak gerekiyor 14 Eylül 2019 | 389 Okunma