İnsanların zaman içinde fikirleri, düşünce yapıları değişebilir. Bunu kusur olarak göremeyiz.
Kişisel tecrübeleri, tanıklıkları ve başka birçok şey, onu “meğer hepsi yalanmış” noktasına getirebilir. Hepimizin hayatında böyle anlar ve kararlar yok mudur? Mutlaka vardır.
Dün şunun faydalı olduğunu düşünürsün, bugün bunun. İyi bildiğin kötü, olumsuz sandığın olumlu çıkabilir.
Hata da yapılabilir. Nihayetinde insandan bahsediyoruz. Zaten yanlış yaptığımız için dünyada değil miyiz?
Menfaatine dokunulduğu için başka bir şeye dönüşenleri görüyor, biliyor ve tanıyoruz. Fakat konumuzun dışındalar.Kendi halindeki doğal değişimleri bile menfaatle açıklayanlar oluyor. Bu suçlayıcı dili insanî ve ahlâkî bulmuyoruz.
Fedakârlığın ne olduğunu bilmeyen, onu anlayamaz. Bulunduğu ortama göre renk alanlar, samimi insanların derinliğini kavrayamaz. Kendisinden başkasına ilgi duymayanlar, dava denildiğinde alaysı bir ifadeye bürünür.