Bir sene önce ne yaşadık? Bugün bunu daha doğru bir şekilde değerlendirebiliyoruz. Nerelerden döndüğümüzü artık rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Sadece bir grup vatan ve vatandaş haini darbeciyle karşı karşıya olmadığımızı biliyoruz. İhaneti ve cinayeti hafifletmeye çalışanların çabalarını görüyoruz. Hatalı yürüme.
15 Temmuz, millet hayatımızın dönüm noktalarından biri olmuştur. Malazgirt gibi, Çaldıran gibi. Yıllar geçtikçe mesele daha iyi anlaşılacaktır. Neyi başardığımız, neye karşı direndiğimiz iyice açığa çıkacaktır.
Karşımızda belli bir sayıya, imkâna ve cesarete ulaşmış ihanet şebekesi yok sadece. Şahitlik ettiğimiz şey, bir kişinin cinnete varan ihtirası değil yalnızca. Biz o gün kimleri, hangi adresleri yendik? Bize kalırsa, bu soru büyük ölçüde cevabını bulmuştur. Bazı batılı ülkelerin tavrına, tutumuna bir bakalım. Neredeyse darbeyi bastırmak suçlamasına maruz kalacağız.
Zorluğun arkası kolaylıktır. Zahmetin devamı rahmettir. Allah bütün tuzakları tersine çevirecek kudrete sahiptir. Ülkemizi yıkıma sürüklemek isteyenler yeni bir dirilişe vesile olmuşlardır.
Onca bilgi kirliliğine, belirsizliğe ve münafıklığa rağmen, milletimiz ilk andan itibaren ne yapması gerektiğini bilmiştir. Vatanı vatansızlara bırakmadık.
Milletimizin en berrak özelliğidir bu: Ayağa kalkacak takatimiz yokken bile ihtiyaç durumunda yürüyebiliyor, hatta koşabiliyoruz. İlâhi ilham.