İbrahim Tenekeci Yeni Şafak Gazetesi

Yarın

Beklenen gün geldi. Türkiye’nin bundan sonra ne yapacağına, hangi yoldan gideceğine karar vereceğiz. Sadece bir lider seçmiyoruz. Milletin ve ümmetin kaderine tesir ediyoruz. Yazıya başlamadan evvel son yıllarımızı...

23 Haziran 2018 | 125 okunma

Beklenen gün geldi. Türkiye’nin bundan sonra ne yapacağına, hangi yoldan gideceğine karar vereceğiz. Sadece bir lider seçmiyoruz. Milletin ve ümmetin kaderine tesir ediyoruz.

Yazıya başlamadan evvel son yıllarımızı tekrar düşündüm. Hangi badireleri atlattık? Neler yaşandı? Kimler aynı safta buluştu?

Bölücü terör örgütü, memleketimizin bazı beldelerine siper kazıp iç işgal girişiminde bulundu. Hiçbir devletin müsaade etmeyeceği ve emsali pek olmayan bir olayla karşılaştık. Sivil hassasiyeti nedeniyle, güvenlik kuvvetlerimizin fazla şehit verdiğine şahitlik ettik. Dünya üzerinde bu fedakârlığı yapacak başka bir ordu ve emniyet teşkilatı var mıdır? Müdahale esnasında, bazı kesimler, katillere söylenmesi gereken sözleri devlete karşı kullanmayı tercih etti. Gerçekten de inanılmaz.

Gezi olaylarını yaşadık. Tehdit ile tahrik bir araya gelince ne olur, onu gördük. İlk gününden itibaren olayları yerinde takip ettim. Aylar öncesinden hazırlığı yapılmış ve dış bağlantıları ayarlanmış bir girişim söz konusuydu. Parktaki birkaç ağacı korumak düşüncesiyle yola çıkanların vardığı yer, Türkiye çınarının gövdesini baltalamaya çalışmak olmuştu. Günün sonunda, eylemciler değil, Amerika, İngiltere, Almanya ve İsrail konuşuyor gibiydi: Üçüncü köprü inşaatı durdurulsun, yeni havaalanı yapılmasın, Kanal İstanbul projesi iptal edilsin. Olanda hayır vardır. Bu istekler, halkımızın gerçekleri görmesini sağladı. İşin aslı ve esası neymiş, kendiliğinden ortaya çıktı. İstekler, itiraf gibi oldu.

Dershaneler üzerinden milletin en hakikatli ve yetenekli evlatları başka bir şeye dönüştürülüyordu. Devlet tehlikeyi gördü ve önlem almak istedi. Sonrası malum. Paralel ihanet şebekesi kaynaklı kumpaslar, yargı oyunları ve kanlı darbe teşebbüsü. Devleti ele geçirdiklerini düşünenler, milletin sadık ve vefalı evlatlarını hesaba katmamıştı. Vatanı vatansızlara vermedik. O gece katilleri hangi zihniyet alkışladı, darbe girişimini kimler sulandırma çalıştı, elbette unutmadık.

Bitmedi ve bitmez. Ülkemizin güney sınırlarında oluşturulmak istenen terör koridoru, bizi beka sorunuyla, istikbal endişesiyle karşı karşıya getirdi. En kuvvetli tarafımız kuşatılıyordu. İslâm âlemiyle aramıza duvar inşa ediliyordu. Harcını, malzemesini Haçlıların, Siyonistlerin sağladığı bir duvar. Paralel yapıya mensup sözde komutanların kendilerini ele vermesinden sonra ordumuz aslına döndü. Gereğini yaptı, yapıyor, yapacak. Cumhurbaşkanı adaylarından biri, şimdi, bu başarının mimarlarından olan komutanı açıktan tehdit ediyor. Mesajı batı dünyası almıştır muhakkak.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kastamonu hakkında 28 Eylül 2019 | 529 Okunma Ölümle ilgili 25 Eylül 2019 | 619 Okunma Son zamanlar 21 Eylül 2019 | 275 Okunma Buradan bakınca 18 Eylül 2019 | 3.038 Okunma Takip mesafesini korumak gerekiyor 14 Eylül 2019 | 389 Okunma