Yerel seçimler yaklaşıyor. Adaylar belli olmaya başladı.
Her mahalli seçim, beni yıllar öncesine götürüyor. İlk belediyelerin ‘alındığı’ Refahlı günlerin heyecanına. Oradaydık. Karşımızda zorluk ve yokluk, yanımızda samimiyet ve hamiyet vardı. Kural basitti; halka hizmet, hakka hizmettir.
Hayalimiz şuydu: Seçtiklerini Denetle. Zaman içinde bunun mümkün olamayacağı görüldü. Elbette üzücü.
Refah Partili belediyelerin unutulmaz çalışmaları oldu. O dönemin belediye başkanlarının önemli bir kısmı hâlâ minibüs ve otobüse biner, kirada oturur. Halis niyetle çalıştılar, ellerindekini emanet bildiler.
O vakitler insanlar birbirine itimat ederdi. Henüz ajans, festival, bienal, ihale gibi kavramlar dünyamıza girmemişti.
İlkemiz belliydi: İman varsa imkân da vardır. Devamında maalesef şunu gördük: İmkân varsa, suiistimal de vardır. Suiistimal kelimesinin yerine daha ağır bir şey yazmak isterdim ya, neyse.