Bugün yapılan her açıklama bir geleneğin, bir alışkanlığın, bir rutinin icrasından ibaret kalıyorsa nasıl heyecan duyalım? Verilen her vaat, dostlar alışverişte görsün, laf kalabalığı ya da sahada top çevirme gayesiyle gerçekleşiyorsa nasıl heyecanlanalım? “Müjde”lenen her konuda ulaşılamaz hedeflere, masalımsı vaatlere rastlanılıyorsa nasıl umut bağlayalım? El atılan her sorunda, açıklanan hedeflerle hayal tacirliği, umut simsarlığı yapılıyorsa nasıl razı olalım? Bu durumu tahlil etmek adına Amerikalı yazar ve akademisyenRalphKeyes’in kaleme aldığıHakikat Sonrası Çağ,toplumsal refleksler haline gelen yalanın ve aldatmanın siyasal, sosyal ve iletişimsel alanını gözler önüne seriyor.