Benim de istişare kurulu üyesi olduğum Bizim Beylikdüzü Vakfı’nın Dünya Kadınlar Günü için düzenlemiş olduğu yemekte, iki bine yakın anne ve kadının bulunduğu ortamda, hele ki çocuk sesiyle anne sesinin bir müziğe dönüştüğü bir sevgi selinde duygulanmamak mümkün mü? Bu duygu seli içerisinde Bizim Beylikdüzü Vakfı’nın son iki ayda genç Vakıf Başkanı Halis Kariman öncülüğünde yaklaşık 15 bin insanı vakıf sofrasına davet etmesini ve onların yüreklerine seslenip mutluluklarına ortak olmasını düşününce bir ilçedeki vakfın eğer istenilirse neleri başarabileceğine kendim de yaşayarak görüp şahit oldum.
***
Yüreğimde oluşan bu duygu yağmurunun etkisiyle konu kadın ve anne olunca çok çok gerilere 12 Eylül 1980'lere doğru bir yolculuk yapmaktan kendimi alamadım. Annem geldi aklıma. Annemi düşünürken onun bizleri korumaya çalışırken çektiği acı ve sıkıntıları hatırlayınca burada olan annelerin hepsinin ellerinden öpmek onlara sarılmak anne kokusunu kucaklamak, bu kokuyu avuçlayıp yüreğimin içerisine yerleştirmek istedim.