Doğubayazıt’da yapılacak olan "Ahmedê Xanê Kültür ve Sanat Festivali"ne davet edildiğimde, hafızamın labirentlerinde canlanan anılarımdan biri beni 1978 yılına götürdü. Henüz toy ve kanı ateşle tutuşan bir genç iken, bir gece yolum Doğubayazıt’a düşmüştü. Çok zahmetli bir yolculuktan sonra (o günlerde hem yollar çok berbattı hem de saat başı kalkan ulaşım araçlarına erişmek neredeyse mucizeydi) gece yarısı ancak menzilime ulaşabilmiştim. Ama beni bir sürpriz bekliyordu. Elime tutuşturulan adreste, beni ağırlayacak arkadaşım yoktu. Etrafa sormak da gizlilik kuralını ihlal etmek anlamına geliyordu. Mecburen ilçenin merkezine geldim. O zaman ilçede sadece tek otel vardı ve tek kişilik odaların tümü doluydu. Üç yataklı bir odaya evet dedim ve hiç tanımadığım iki insanla uyumaya çalıştım. Aslında şimdi itiraf ediyorum. O