Terör, şiddet, darbe ve darbeciler ile mücadele etmek sadece siyasi bir davranış değil aynı zamanda ahlakî ve vicdâni bir duruştur. Terörizm ve darbeci zihniyetle mücadele asla amalı, fakatlı ifadeler ile yürütülecek bir mücadele değildir. İçinde yalnızca ölüm ve acı barındırdığından ötürü söylemiyorum. Bir toplumu çürüterek hezeyana sürükleme zehrini taşıdığı için amalı yaklaşmamak gerekiyor. Zira bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemek elzemdir!
Keza bu konuda hemfikir olacaksak, hepimizin bildiği gibi bir de terörizm ve darbelerle mücadele yol ve yöntemi diye bir alan daha vardır. Bu alan bazen terörizmin tanımından çok daha değerli hale gelebilir.
Gerçi günümüz dünyasında bırakın terörle mücadele yöntemi konusunda aynı görüşte olmak terörizm ve darbe tanımında birbirinde çok farklı görüşler ve duruşlar mevcuttur. Ama bu görüş farklılıkları terörizm ile mücadele yöntemleri konusundaki farklılıklar kadar derin olmamıştır. Genelde terörizm tanımı konjoktürel duruma göre ya da büyük devletlerin düşman tanımlamalarına göre farklılık gösterir; fakat terörizm ile mücadele yol ve yöntemi ise hemen hemen her ülkenin coğrafyasına, kültürüne, tarihine, etnik ve inanç yapısına bir de içinde bulunduğu güçler dengesine göre değişmektedir.