“Yüksek taş bir duvar ile o duvara çarpıp kırılan bir yumurta varsa, ben her zaman yumurtadan yanayım. Evet, duvar ne kadar doğru, yumurta ne kadar yanlış olursa olsun ben yumurtanın yanındayım. Çünkü her birimiz bir yumurtayız. Her birimiz kırılgan kabuğumuzun içinde nadide birer ruhuz. ...Ve hepimizin karşısında bir duvar var. Bu duvarın adı sistemdir. Duvarın bizi koruduğunu zannederiz ama o bazen kendi bildiğini okur ve bizi öldürmeye, bize başkalarını öldürtmeye başlar, soğuk, etkin ve sistematik biçimde. Duvar çok yüksek, çok güçlü ve çok soğuk. Bir gün barışa kavuşacağımızı umuyorsak, bu zafer nadide ruhlarımızın birlikteliğiyle elde edeceğimiz sıcaklık sayesinde mümkün olacak. Duvarın, yani sistemin, ruhu yok. Onun bizi kullanmasına, bildiğini okumasına izin vermemeliyiz. Bizi sistem meydana getirmedi: Onu biz meydana getirdik. İşte size s