Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 2002 yılında gerçekleşen sessiz halk devriminin en mükemmel ve hayırlı ürünüdür!
2002 yılına kadar Türkiye ülke nüfusunun yüzde 30’unu teşkil eden bir elit zümre tarafından yönetilir ve halkımızın yüzde 70’i onların isteklerine boyun eğen dini hassasiyetleri olan ağzı çorba kokan, çarıklılar olarak görülürdü…
Dış güçler ise Türkiye’yi arada bir darbelerle sersemletip ülkemizle istedikleri gibi oynamaya, ona isteklerini zorla kabul ettirmeye alışmışlardı…
Bu iş AK Parti ile bitti. Halk geçmişine sünger çekti ve muhafazakâr kitleler AK Parti kanalıyla artık ülkeyi yöneten iktidarda söz sahibi oldu… Kaderlerin üzerinde bir kader, yükseklerden gelen bir yüce irade ise AK Parti’nin başına Recep Tayyip Erdoğan’ı geçirerek bu devrimi perçinledi.
Erdoğan’ın yanına Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Ali Babacan ve daha nice yetenekli siyasetçileri alarak 2002 ve 2007 arası büyük bir reform hamlesi başlattı…
43 yıldır bu ülkede gazetecilik yapmış, en etkin kişilerle birçok mahremleri paylaşmış ve ülkedeki dinamiklerin işleyişini bilen bir kişi olarak son 16 yılda elde edilen büyük hamleleri, ülkenin kabuğunu değiştiren başarıları o zaman “2017’de böyle bir Türkiye’de yaşayacağız” deseydiniz inanmaz “hadi len” derdim.