İlter Turan Dünya Gazetesi

Türkiye’nin dört bir tarafı sorunlarla çevrili

Türkiye açısından peşpeşe gelen zorluklarla dolu bir hafta geride kaldı. Her ne kadar uluslararası manşetlerde Türk Lirasının çöküşü yer alsa da, hemen her açıdan Türkiye'nin jeopolitik...

20 Ağustos 2018 | 235 okunma

Türkiye açısından peşpeşe gelen zorluklarla dolu bir hafta geride kaldı. Her ne kadar uluslararası manşetlerde Türk Lirasının çöküşü yer alsa da, hemen her açıdan Türkiye'nin jeopolitik sorunları endişe verici bir hızla artıyor. Türkiye bir kez daha bulunduğu coğrafyanın hem lehine hem de aleyhine olduğunun farkına varıyor. Türkiye değişim zamanlarında daima jeopolitik entrikaların merkezinde hayati öneme sahip bir ülke olmuştur. Coğrafi konumu bir yandan nimet, diğer yandan bir külfet teşkil etmiştir. Günümüzde dünya tahmin edilemez biçimler alan bir değişim yaşarken, Türkiye yine kendini sert rüzgarlara yakalanmış buluyor. Bazıları krizin Türkiye'nin kendi eylemlerinin sonucu olduğunu savunurken, Dünya Gazetesi’nin kıdemli siyaset bilimcisi İlter Turan jeopolitik oyunun aslında bu kadar basit olmadığını belirtiyor. Şüphesiz, uluslararası ilişkilerde coğrafyanın sonuçları belirlemekte büyük ağırlığı var; ve Türkiye'nin bulunduğu coğrafya dünyanın en karmaşık bölgelerinden birini oluşturuyor. Türkiye bu gibi belirsizliğin hakim olduğu süreçlerde çıkarlarını nasıl yönetebilir?

Kuzey, güney, doğu ve batı… Türkiye döndüğü her yönde zorluklarla yüz yüze geliyor. Sizce Türkiye’nin karşılaştığı en önemli sorunlar neler?

Gerçekten de, Türkiye'nin bir dizi cephede baskı altında olduğu görülüyor. Hemen hemen hepsini daha önceki mülakatlarımızda dile getirdik. Türk-Amerikan ilişkilerinde karşılaşılan zorluklar; Amerikalıların, İran’a karşı yeni ambargolar getirmesi ve bunlara Türkiye’nin uymasını istemesi; Türkiye'nin sorunlu Suriye ilişkileri ve özellikle Esad güçlerinin şu sıralarda İdlib'e girmek istemesi ve Rusların Suriyelilere tam olarak hayır diyememesi gerçeği gibi önemli konuları okuyucularımıza sunmuştuk. F35’lerin teslimatı, S-400 ve Rahip Brunson sorunları da hala gündemde. Galiba aklınıza gelebilecek her alanda sorunlarla karşı karşıyayız..

Bu sorunların hepsinde şu veya bu şekilde bir Amerikan bağlantısı bulunuyor. Söz konusu sorunlar çoklu da olsa, tek kaynaktan gelen tehditler mi?

ABD ile sorunlu ilişkilerin birden fazla nedenden kaynaklandığını düşünme eğilimindeyim. Ancak, bu karmaşık ve gerilimli ortamda, tüm sorunlar birbirini etkileyip tek bir kümeye dönüşüyor. ABD Türkiye'nin davranışlarını değiştirmeye çalışırken, ekonomik olan ve olmayan bir dizi enstrümanı fark gözetmeksizin kullanıyor. Böylece, ayrı alanları ilgilendiren ihtilaflar kapsamlı bir sorunun ayrılmaz parçaları haline gelip, karmaşıklaşıyor. Bunların ayrı ayrı ele alınıp çözümlere ulaşılması zorlaşıyor. Ancak, Amerikan ilişkilerine odaklanmamız, başka sorunlarla da karşı karşıya olduğumuz gerçeğini gözden kaçırmamıza neden olmamalıdır. Daha önce de belirttiğim gibi, Suriye ile ilgili birçok sorun var. YPG'nin işin içinde bulunması, bu sorunlarla ABD’yi de ilişkilendiriyor. Buna karşılık, YPG'nin Rusya ve Suriye rejimi ile olan ilişkileri, onu aynı zamanda bir Türk-Rus sorunu haline de getiriyor. Bütün sorunların tek kaynaklı olduğunu ileri sürmek haksızlık olur.

Suriye’de işler tehlikeli bir noktaya ulaşıyor. Suriye rejimi Idlib'de bir saldırı başlatmak istiyor. Türkiye'nin orada gözlem noktaları bulunuyor ve bölgeyi koruma sözü verdi. Bazı haberlerde, Türkiye'nin bölgeye uçaksavar silahlarını getirdiği ileri sürülüyor. Bu, Suriye’de daha büyük bir savaşa yol açabilir mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dünya tersine mi döndü! 01 Ekim 2018 | 282 Okunma Artık Suriye'nin kaderi Türkiye'nin ellerinde! 24 Eylül 2018 | 299 Okunma Suriye uçurumun kenarında! 10 Eylül 2018 | 290 Okunma Türkiye-AB aşkı yeniden mi alevleniyor? 03 Eylül 2018 | 103 Okunma Ortadoğu'da durumu yeniden değerlendirme zamanı geldi mi dersiniz? 27 Ağustos 2018 | 445 Okunma