Konuyu ilk kez arkadaşımız Alican Uludağ, 2017’de haberleştirmişti.
TRT’den FETÖ gerekçesiyle ihraç edilen 435 personelin 368’i İbrahim Şahin döneminde kuruma alınmıştı ve Şahin’in adına kayıtlı telefonunda ByLock yüklüydü.
Daha önce bu köşede dile getirmiştik:
2008’de, AKP ve casusluk cemaati Fethullahçıların koalisyonu sürüyordu. O koalisyon, TRT’yi ele geçirme harekâtını başlattı. TRT Yasası değiştirildi. TRT’nin demokrat, Cumhuriyetçi, laik kadrolarının tasfiyesi için TRT Personel Komisyonu’na yetki verildi.
O komisyon, yasadışı bir işlemle, yetkisini o dönemde TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin’e bıraktı. İbrahim Şahin de yetkiyi, genel müdür yardımcısı yaptığı ve bugün FETÖ davasından 8 yıl 5 ay 15 günlük mahkûmiyet ile hapiste yatan Ahmet Koyuncu’ya devretti.
Şahin ve Koyuncu, bu yasadışı yetkiyle, TRT’deki Cumhuriyetçi kadroların maaşlarını düşürdüler. Kadrolarıyla oynadılar, haklarını yediler, emekliliğe zorladılar.
Avukat İsmail Sami Çakmak’ın bu haksızlıklara karşı direnen iki TRT çalışanı adına açtığı davada, tam 10 yıl sonra TRT Personel Komisyonu kararının kimi maddeleri hakkında “yürütmeyi durdurma kararı” çıkmıştı!
Bu karardan 1 yıl, davanın açılmasından 11 yıl sonra (!) Danıştay Başsavcısı, TRT’de o dönemde FETÖ’cülere nasıl bir yetki verildiğini geçen mayıs ayında dava ile ilgili hazırladığı düşüncesinde açıkladı.
Başsavcıya göre, dönemin TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e “Bakanlar Kurulu’na tanınan yetki” devredilmişti.
İşte bu hukuksuz yetki devriyle de Şahin, işe aldığı FETÖ’cülerle TRT’nin altını üstüne getirmişti.
O İbrahim Şahin, TRT ile ilgili FETÖ davası iddianamesinde 30 kez adı geçmesine karşın bugün merkez valisi olarak devletten tıkır tıkır maaşını almaya devam...