İnsaf!
Çizgisini savunduğumuz Uğur Mumcu sağlığında hem aşırı milliyetçi Türkçüler, hem de aşırı milliyetçi Kürtçüler tarafından ölümle tehdit edilmedi mi?
İzinde yürüdüğümüz Cavit Orhan Tütengil, Turancı-Türkçüler tarafından sokak ortasında kurşunlanmadı mı?
Birlikte çalışmaktan onur duyduğumuz Onat Kutlar’ın yaşamına Kürtçü aşırı milliyetçiler tarafından son verilmedi mi?
Ustamız, aydınlanma bilgemiz İlhan Selçuk, Erdoğan iktidarı döneminde casusluk cemaatinin soruşturmalarına uğramadı mı?
Omuz omuza çalıştığımız Mustafa Balbay, Erdoğan iktidarının cemaat ile ortaklık yaptığı süreçte hapislerde yatmadı mı?
Erdoğan döneminde yazdığımız yazılar yüzünden hakkımızda yürütülen savcılık soruşturmaları ile yüz yüze gelmedik mi?
Bizler, Avrupa Birliği’ne raporlar yazıp binlerce Avro’yu cebine atan takımdan hiç olmadık doğrusu...
Saray egemenliğine giden yola “yetmez, ama evet” çiçekleri sermedik.
Avrupa fonlarından nemalanıp Cumhuriyet devrimlerine bıkkınlık verecek kadar düşmanlık yapmadık.
Yabancı devlet ajanslarının kaynakları ile gönderildiğimiz bir ülkenin işgalini övmedik.
Bizler, yurtsever miyiz?
Evet, yurtseveriz. Yurtta olup biten haksızlıkları, yolsuzlukları, eşitsizlikleri ne pahasına olursa olsun duyurmaya çalışırız.