Şeyhülislam gibi görüntü vermeye özen gösteren Diyanet İşleri
Başkanı Mehmet Görmez, “Sekülerizm
dinlerden kaynaklanan şiddeti de geride bırakarak dünyayı
topyekûn bir savaşın içine soktu” gibisinden çok büyük
sözler söylüyor da...
Bu köşeden biz bir gerçeği dile getirmiştik.
CHP milletvekili Bülent Kuşoğlu, 2010’da
gerçekleşen Haiti depremi için toplanan paraların Türkiye Diyanet
Vakfı’na aktarıldığını belirlemişti ve diyordu ki:
“Bir yardım için toplanan paraların vakfa aktarılması bir
devlet skandalıdır.”
Kuşoğlu’na göre, iki ayrı suç var ortada: Paraların Haiti’ye
gönderilmeyip Türkiye Diyanet Vakfı’na aktarılması. Paraların
Haiti’ye gönderilmemesi halinde Hazine’ye irat
kaydedilmemesi...
Mehmet Görmez, “Yok, o paralar Türkiye Diyanet Vakfı’na
aktarılmadı” diyemez. Çünkü, 2014’te dönemin Diyanet’ten
sorumlu Başbakan yardımcısı Emrullah İşler,
MHP
milletvekili Özcan Yeniçeri’nin
soru önergesine şu yanıtı vermiş:
“12 Ocak 2010 tarihinde Haiti’de meydana gelen deprem
felaketinin sebep olduğu acıları bir nebze de olsa
hafifletebilmek amacıyla 5 Şubat 2010 Cuma günü
Başkanlığımızca düzenlenen kampanya sonucu toplanan
5.837.11,84 TL ve519.959,94 Avro yardım paraları düzenlenen
protokol gereği belirtilen hizmetin
gerçekleştirilmesinde kullanılmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı
Genel Müdürlüğü’ne havale edilmiştir.”
Mehmet Görmez’e, seküler (din dışı) ve de regüler (yerli yerinde)
küçük bir soru soruyoruz:
“Sorumlusu olduğunuz Diyanet İşleri Başkanlığı suç işledi mi,
işlemedi mi?”
Rahat emekli
Siyasi tarihimize “Auidili Paşa” diye
geçen Yaşar
Büyükanıt, “e-muhtıra” nedeniyle verdiği
ifadesinde, Recep Tayyip Erdoğan ile
Dolmabahçe görüşmesi ile ilgili söylentilerin “huzurlu ve
rahat bir emeklilik dönemi geçirmesini bile engellemeye
yönelik” girişimler olarak değerlendirmiş.
Demek ki o söylentiler olmasaymış, Büyükanıt “huzurlu ve rahat
bir emeklilikgeçirecek”miş.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki subayların neredeyse yarısının
cezaevine atıldığı, tasfiye edildiği bir dönemde bile!
Anayasadan önce gelen yasa
Eğitim-İş geçen yıl bugünlerde “laik eğitim ve emeğe
saygı” yürüyüşünü Yatağan’da başlatmış, birçok il ve ilçeye
uğradıktan sonra 20 Aralık’ta Ankara’da sonlandırmıştı.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Eğitim-İş Genel
Başkanı Veli Demir ile 90’a yakın
öğretmen hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na aykırı
davrandıkları savıyla 1.5 yıldan 3 yıla değin hapis cezası
istemiyle dava açtı.
Davanın gerekçelerine gelince...