Büyük oyun Cumhuriyetçileri kıskaca aldı, çaresiz bırakıyor.
Dinci diktatörlüğe, faşizme karşı mısın? O zaman soyculuğa sopçuluğa, feodal bağlara dayanan sosyal devleti reddedip piyasacılığı alkışlayan, ulus devlet döneminin kapandığını ileri süren yeni dünya düzeninin resmi ideolojisine uygun, geçmişin acılarını kaşıyıp her türlü ayrımcılığı körükleyen, dünün sağcısı bugünün orta yolcusu, 1923 devrimi ile didişen, kurucu felsefeyi, hem de kendi evinde sinsice düşman belleten bir siyasi ekibi destekleyeceksin.
Dayatma ortada: Eğer diktatörü istemiyorsan boyunu eğip soykırımcılıkla suçlanmaya razı olacaksın.
Unutmayalım ki çaresiz olmak ayrı, umutsuz olmak ayrıdır.
Ulusal Bağımsızlık Savaşı vermiş bir halk, bu çaresizliği de aşacaktır. Bir gün mutlaka...
ADD’den Uyarı
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin son açıklaması, diktatörlüğü pekiştirecek ayak seslerine karşı bir uyarı niteliğinde...
“Ulusun birliği, vatanın bütünlüğü tehlikededir” diye başlayan açıklamada, hazirandaki seçimin tarihsel önemde olduğunun altı özenle çiziliyor: “Atatürk’ün kurduğu ulus devletimizin ve devrimlerimizin yok olmaması için hedef; TBMM’de iktidara, tek başına ya da HDP ile birlikte Türkiye’yi ortaçağ diktatörlüğüne ve bölünmeye götürecek olan bir anayasa yapma yetkisi vermemek olmalıdır.