Uğur Mumcu, amacı Müslüman ülkelerin şeriat ile
yönetilmesini sağlamak olan Suudi Arabistan kökenli Rabıta örgütü
ile ilgili “Rabıta” kitabında, 1976’da aynı örgüt
tarafından Pakistan’da düzenlenen Seraat Kongresi’nde alınan
kararları sıralar.
Aralarında “Bütün işyerlerinde mescit açılması, kadınların
İslami yasaklara uyması, Arapçanın okullarda zorunlu
olması” gibi konuların da yer aldığı bu kararların, hemen
hemen tümü son 10 yıl içinde Türkiye’de uygulamaya
girmiştir.
O kararlardan yalnızca biri, “Bütün Müslüman devletlerin bir
federasyon teşkil ederek halifeliği ortaklaşa
yürütmeleri” diye özetlenen karar, henüz yaşama
geçmemiştir.
Ancak eli kulağındadır. Uşşaki tarikatının şeyhi olduğunu
duyuran Fatih Nurullah, Nurani TV’ye geçen
ekim ayında yaptığı açıklamada, durumu özetlemiştir:
“Şu anda görünen zuhuratlar o ki, 1. Türkiye Cumhuriyeti son buldu.
2. Osmanlı kuruluyor, onun başı da Tayyip Bey 1. padişahımız olarak
gözüküyor. Son sahne iyi bitirilebilirse, bu iş de biter artık.
Tekrar 100 senenin nihayetinde Medine-i Münevver’de kurulan
devletin devamı hüviyetindeki bir devletin yeniden ihyasıyla asr-ı
saadetin kokularının geldiği bir süreci bu ümmet, bu millet
başlatsın.”
Önümüzdeki ilkbaharda yapılacak referandumdan çıkacak “Evet”in
anlamı “halife sultanlık”tır!
Yetmez ama evetçiler için
Meclis, sultanın parmağında yüzük.
Tasan bitti mi canım!
Yürütme, sultanın sarayında harem...
Hoşuna gitti mi şekerim!
Yargı, sultanın yamacında kadı...
Derdin yitti mi nur tanem.
Cumhuriyeti de, Kemalizmi de, laikliği de, demokrasiyi de
hallettiler.
Yetti mi cicim, yetti mi...