Ulusal orduya ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaati aracılığıyla düzenlenen harekâtın bir boyutu da, 2008-2011 yılları arasında askeri lise kökenli Harbiyelilerin Menteş Kampı ve Kara Harp Okulu’ndan uzaklaştırılmasıydı.
Geçmişte, subaylık için zorlu bir aşama olan Menteş Kampı’nda, bin kişilik gruptan genellikle 10-15 kişi elenirdi. Elenenlerin, başarısız öğrenciler olduklarını da herkes bilirdi.
2008’de başlayan süreçte, askeri lisede derece yapmış öğrenciler bile başarısız sayıldı. Elenenlerin sayısı 100’ün altına düşmedi.
Ardından, Kara Harp Okulu’na öğrenci alımlarındaki yöntem değiştirildi. Kara Harp Okulu’ndaki öğretmen subaylar, öğrenci alımları ile ilgili aşamalardaki görevlerinden dışlandılar. Yerine “İnsan Kaynakları Birimi” adı altında dışarıdan kişilerin oluşturduğu bir yapılanmaya gidildi.
Sınavın bir parçası olan mülakat siyasileştirildi. Özellikle askeri personelin çocuklarının subay olması engellendi. Örneğin, bir aday, yalnızca Atatürkçü bir albayın kızı olduğu için sınavda kazandırılmadı. Cumhuriyetçi olduğu anlaşılan gençler de özellikle mülakat aşamasında elendiler.
Yaklaşık 7 yıldır orduya kapıkulu askerleri alındığını söylemek olası. Cemaatin ve iktidarın kapıkulu askerleri...