Yazar Özdemir İnce, geçtiğimiz günlerde kendi
sitesinde yayımladığı bir yazısında, Uğur
Mumcu’nun “dönek liboş” diye nitelediği canlı türünün
özelliklerini sıralıyordu:
“Bir grup insan sol siyasal sahneye muhtelif zamanlarda hep öncü
olarak çıktılar, bir süre orada kaldılar, ardından sahneden
ayrılmadan ve bir gerekçe göstermeden, sahne üzerinde ve herkesin
gözleri önünde kılık değiştirerek yeni bir ‘öncü’ rolünü oynamayı
sürdürdüler. Asla (!) yenilmediler, hep zafer kazandılar. Marksist,
Leninist, Stalinci, Trockist, Enver Hocacı, Maocu, Castrocu,
Guevaracı, Althusser’ci, Filistinci, Humeynici, modern, postmodern,
post-postmodern, yapısalcı, Dev-Genç’ci (ve benzerleri) İkinci
Cumhuriyetçi, Birikimci, Zamancı, Tarafcı, Evet-Hayırcı, hiper ve
süper liberal, antikemalist, karşıdevrimci ve Cumhuriyet düşmanı
oldular; dönüşüm ve değişimlerinde (güya) hep onlar haklıydılar ve
her zaman şoför mahallinde oturmak istediler. Ben bunlara ‘Ana
Rahmine Haklı Düşenler’ adını taktım ve bir ara ‘Yeni Mürteciler’
de dedim.”
Gazetelerden öğrendik… Özdemir İnce’nin yazısında “yeni mürteciler”
diye tanımladığı listede yer alan Murat Belge
“risk” altında olduğu gerekçesiyle Türkiye’yi terk ederek
İngiltere’ye yerleşmeye hazırlanıyormuş. Murat Belge biliyorsunuz,
AKP sever akillerdendi bir zamanlar.
Niyazi Berkes’in yıllar önce okuduğumuz “Unutulan
Yıllar” adlı kitabında, Murat Belge’nin babası Burhan
Belge ile ilgili bir anıya rastlamıştık. Murat Belge’nin
de kitaplarını yayımlayan İletişim Yayınları arasından çıkan
kitabın (1997, 2. Baskı) 87. sayfasında Berkes, şöyle aktarıyordu
anısını:
“… (Burhan Belge) bana ansı...