Sarayda din âlimlerine verilen iftar sonrası, “Milletin orası, ya!” paparasını işitmiştik.
Ancak Danıştay 14. Dairesi öyle düşünmüyor olacak ki o alanın “tarihi sit”olmadığına karar verdi.
Sit ne demek?
Sit, insanlığın ve ulusun ortak değerlerinin bulunduğu yerlerin doğal yapısıyla birlikte korunarak halka adanması demek.
Bizim bildiğimiz kadarıyla Atatürk, kendisine ait olan o araziyi halka adamış.
Oysa miras ile millete adanmış yerde, mirasa rağmen saray yapılmış. Yanında, yamacında gençlere piknik yapmanın bile yasaklandığı sarayda kimin oturduğu da belli.
Demek ki orası kişisel sit!
‘Kürdistan koalisyonu’
PKK’nin isteği, AKP-CHP- HDP koalisyonuymuş.
Kandil’den konuşan Cemil Bayık’a göre bu istek, “Fırat’ın Batısı’ndaki en büyük ‘iki parti’ ile, Türkiye’de barajı aşan ama Kürdistan’da ‘ezici çoğunluğu temsil eden’ parti arasında bir ‘koalisyon’ önerisi”ymiş.
Eğer bu koalisyon kurulursa, “Ankara’nın Kürdistan ile koalisyonu” olacakmış. TBMM de kurucu meclis konumuna gelecekmiş.
Anlaşılan, seçimden çıkardıkları sonuç, Türkiye’nin bir bölgesinde “ezici çoğunlukla”Kürdistan’ın kurulduğu. Koalisyon diye önerdikleri ve “kurucu meclis” diye adlandırdıkları da bir tür federasyon pazarlığının başlangıcı.
İstiklal Marşı’ndan bile rahatsız olanlar, “emanet” oylarla Türkiye Cumhuriyeti’ni tümden ortadan kaldırma niyetindeler yani.