Osmanlı’ya hayranlık ve dolayısıyla özenme bu kadar olur:
1854-1875 arasında Osmanlı, toplam 217.05 milyon sterlinlik dış
borç sözleşmelerine
imza atmıştı.
Aynı dönemde Osmanlı padişahları Abdülmecit
ve Abdülaziz, Beylerbeyi, Dolmabahçe saraylarını, Şale Köşkü’nü,
Yıldız Kasrı’nı yaptırıyorlardı.
Bugün Türkiye’nin brüt dış borç stoku 500 milyar dolar
dolayında.
Beştepe Sarayı yetmedi, “reis sultan” sarayın
çevresine yeni binalar, saray yavruları yaptırmaya devam ediyor.
Ayrıca, bütçeden pay ayrıldı, Okluk Koyu’nda 40 bin ağaç kesildi,
içinde 400 çalışanın 300 kişiye hizmet edeceği yeni bir saray daha
yapılıyor...
1878’de, anayasayı yok sayan Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid,
Meclis-i Mebusan’ı kapattı ve tek adam dönemine geçti.
2018’de, “reis sultan”ın seçilmesiyle parlamenter
sisteme son verildi, TBMM’nin birçok işlevi tek adama
devredildi.
1879’da, 2. Abdülhamid, yabancıların denetiminde
olan Osmanlı Bankası Direktörü Mr. Foster’in önerisiyle, Hazine-i
Hassa’nın (padişahın kişisel gelir ve giderlerini belirleyen örgüt)
başına, güvenilir insan olarak Agop Kazazyan’ı getirdi. Hazine-i
Hassa örgütü, bakanlık yapıldı. Bürokraside maaşlardan, hatta
verilen yemekten kesinti, memurların görevlerinden uzaklaştırılması
ya da emekli edilmesi gibi geniş çaplı kemer sıkma politikaları
sayesinde padişahın hazinesinde artırıma gidildi. Kazazyan, bu
başarılarından dolayı Hazine-i Hassa’nın yanı sıra Maliye Nazırı da
yapıldı.
2018’de, reis sultanın damadı, hem Hazine’den, hem de Maliye’den
sorumlu bakan