Yetkisiz Başbakan Davutoğlu, PKK silah
bırakmadan çözüm sürecinin devamının ya da Abdullah
Öcalan ile “heyet görüşmesinin” olanaksız
olduğunu söylüyor.
Bugüne değin, PKK silah bırakmadan yabancı ülkelerin
gözetmenliğinde MİT Müsteşarı ile pazarlık yapmamış, çözüm süreci
ve barış ilan edilmemiş, her gün İmralı’ya heyet üzerine heyet
gitmemiş gibi.
Elini verdi, kolunu kaptırdı.
PKK tarafından bir anlamda kurşuna dizilen her askerin, polisin,
yurttaşın kanı üzerlerine akıyor.
Meşrulaştırma görüşmeleri
CHP’de koalisyon konusunda üç düşünce beliriyor:
1- Bakanlık için çok hevesliler.
2- “Masayı biz devirmiş olmayalım” diyenler.
3- AKP ile koalisyona karşı çıkanlar.
Bu arada CHP, milletvekili bile olmayan
ve Recep Tayyip
Erdoğan’a en yakın isimlerden Ömer
Çelik ile “istikşafi
görüşme” yapıyor.
Türkçesi ile, birbirlerini anlayacaklarmış.
Bugüne değin “kâfi” derecede anlayamamışlar
gibi.
CHP, AKP ile koalisyon görüşmelerini sürdürerek yetkisiz AKP
hükümetini görüntüde meşrulaştırmış oluyor.
Asıl hedefi yeniden tek başına AKP iktidarı, dolayısıyla erken
seçim olan Recep Tayyip Erdoğan’a da bahane ve zaman
kazandırıyor.
Kurs mu, lise mi?
Okulların açılmasına şunun şurasında 1.5 ay var ve Anayasa
Mahkemesi, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yasayı iptal
etti.
AKP’nin yetkisiz hükümeti ise dershanelerin ne olacağına bir türlü
karar veremiyor.
Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu’ya
göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eli ayağına dolandı.
Öyle ya, bir gün “Dershaneler kurs olacak” diyor,
ertesi gün “Lise olacak”açıklamasını yapıyor.